Bahçecik

İlçenin en eski yerleşim birimlerinden biridir. Bizans döneminde Basileia, Osmanlı Döneminde Barzıdağ, savaştan sonraki yıllarda da Bahçecik olarak anılmaya başlamıştır. Bahçecik ismi, Osmanlı döneminde Sivas ve Bitlis yöresinden, günümüzde de zaman zaman gündeme gelen İzmit Körfezi-Sapanca Gölü, Sakarya Nehri ve Karadeniz'i birleştirmek üzere başlatılan projede çalıştırılmak üzere getirilen Ermeni vatandaşların yerleştirildikleri bu yöreye verdikleri (Barzıdağ) ismin Türkçe karşılığıdır. Küçük Bahçe anlamında kullanılmıştır.

Bahçecik, Birinci Dünya savaşına kadarki 3 asırlık geçmişinde ekonomik merkez konumunu hep sürdürmüştür.

1890 yılı kayıtlarına göre nüfusu 10.000, yıllık geliri ise 31000 İngiliz altını kadardır. Bu dönemde beldede 4 kilise, 5 ipek-böceği fabrikası, 1 Hamam, 1 büyük matbaa ve çok sayıda

ticarethaneler bulunmaktaydı. Ekonomik zenginlik ve nüfus açısından İzmit'le yarış içindeydi. Öyle ki 1915 yılında nüfusu bugünkü rakamların bile üzerinde çıkmış 18.000 ulaşmıştır.

Döneminde Eğitim hayatı son derece gelişmiş bir belde konumunda olan Bahçecikte mevcut okullara ve yüksek okula 1879 yılında modern eğitim tedrisatı uygulayan Amerikan Yüksek Okulu da ilave olmuştur. Yörede Amerikan Kız Mektebi olarak anılan okulun bir binası bakımsız ve terk edilmiş olmasına rağmen halen ayaktadır.

Bahçecik ve civar köylerine Türklerin yerleştirilmesi 1876 -1878 yıllarındaki Kafkas göçleri ile başlamıştır. 1915’te Lozan Barış anlaşması uyarınca başlatılan zorunlu göç (tehcir) ile Balkanlardan (ağırlıklı olarak Drama bölgesi) getirilen Muhacir (Macır) insanlardan bazılarının Bahçecik'e yerleştirildiği bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Yunan ve İngiliz ordularının saldırısına uğrayan Bahçecik, Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşaya bağlı Karamürsel Kaymakamı komutasındaki düzenli ordu birlikleri sayesinde İzmit'in kurtuluşundan bir gün sonra yani 29 Haziran 1921 günü öğlen saatlerinde düşmandan tamamen temizlenmiştir.

Kılıçaslan, Şehit Ekrem, Yeşilkent, Damlar, Körfez ve Seymen olmak üzere 6 mahalleden oluşan Bahçecik Beldesinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2017 yılı sonu verilerine göre nüfusu 17.627'dir. Sırtını yemyeşil dağlara dayamış, temiz havası ve muhteşem manzarası ile tercih edilen bir sayfiye bölgesidir. Depremde büyük kayıplar yaşayan Bahçecik, yeni yapılan düzenli kalıcı konutlar, Modern villa ve dairelerden oluşan sitelerle eski şöhretine kavuşma yolunda hızla ilerlemektedir.

2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılarak diğer 5 belde belediyesi sınırları birleştirilerek Başiskele ilçesi ve belediyesi haline gelmiştir. İzmit'e 17, İstanbul'a 117, Bursa'ya 140, Ankara'ya ise 350 km mesafededir.

Bahçecik, bölge tarihinin en eski ve en gelişmiş yerleşim birimi olması nedeniyle, tarihten bu yana sayfiye yeri olarak kullanılmıştır. Bu özelliği hala devam etmekte, Nüfusu hızlı bir şekilde artmaktadır.

Yeniköy

Uzun bir sahil şeridi ile İzmit Körfezine açılan Yeniköy beldesi özellikle deprem sonrası kurulan kalıcı konutlarla hızlı bir şekilde gelişmiştir. İzmit'e 12, İstanbul'a 110, Bursa'ya 140 km mesafededir. Yeniköy Merkez, Karşıyaka, Sepetlipınar ve Atakent olmak üzere 4 mahalleden oluşan Yeniköy Beldesinin, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2017 yılı sonu verilerine göre nüfusu 10.464’tür.

Osmanlı İmparatorluğunun ilk yıllarında Rum ve Ermenilerin ağırlıklı olarak yaşadığı beldeye, 1915'de Lozan Barış anlaşması uyarınca başlatılan zorunlu göç (tehcir) ile Balkanlardan (ağırlıklı olarak Drama bölgesi) getirilen Muhacir (Macır) insanlardan bazılarının Yeniköy'e yerleştirildiği bilinmektedir.

Daha sonraki yıllarda beldeye Karadeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Batı Marmara yörelerinden yoğun göç almıştır. Yeniköy'ün Sadrazam Halil Paşa'nın vakfına ait arazi üzerine kurulduğu bilinmektedir.

Yeniköy halkı, ağırlıklı olarak Sebze-Meyve yetiştiriciliği, İpekböceği yetiştiriciliği, tütüncülük hayvancılıkla ve kömürcülükle uğraşmıştır. Yeniköy soğanı ve Maydanozunun Kocaeli piyasasındaki tarım ürünleri arasında çok önemli yeri vardır. Son yıllarda bölgeye kurulan liman ve sanayi tesisleri ile birlikte çalışma hayatı, tarımcılıktan uzaklaşıp işçi statüsünde sürdürülmeye başlamıştır.

Birinci dünya savaşı sırasında Yunan ve İngilizler tarafından işgal edilen Yeniköy 29 Haziran 1921'de düşman işgalinden kurtarılmıştır. 17 Aralık 1986'da belediye statüsüne kavuşan Yeniköy’ün ilk belediye başkanı Ali Ayaz, son belediye başkanı Hüseyin Ayaz'dır. Yeniköy Belediyesinin, 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılarak diğer 5 belde belediyesi sınırları birleştirilerek Başiskele ilçesi ve belediyesi haline gelmiştir.

1999 Gölcük depreminin ardından uzun yıllar yapılaşmaya açılmayan Yeniköy merası üzerine 2003 yılında 1120 konut yapılarak Atakent Mahallesi oluşturulmuştur. Atakent mahallesi çevre düzenlemesi, alış-veriş merkezleri ve sosyal tesisleri ile beldenin en önemli yerleşim birimidir. Ulaşım kolaylığı, yeşil doğası ve henüz kirlenmemiş çevresi ile cazibe merkezi olan Yeniköy, modern konut ve villalardan oluşan sitelere ev sahipliği yapmaktadır.

Uzun yıllar yerleşime kapalı olan Yeniköy Ovası 1999 depreminden sonra biraz da mecburiyetten yapılaşmaya açılmış, modern deprem konutlarından yeni mahalleler oluşmuştur. Ağırlıklı olarak mübadele sonucu bölgeye yerleştirilen muhacir halk böylece diğer bölgelerden gelen vatandaşlarımız He kaynaşmış ve nüfus hızla artmıştır.

Karşıyaka (Döngel)

1985 yılında 2700 kişiyi bulan döngel köyü, 400 hektar alan içinde yapılan referandum sonunda, 16 Haziran 1986 tarihinde kasaba olmaya karar vermiştir. Nüfusu ise, 1990 yılında 3221, 1999 Depremi öncesi nüfusu 3694, deprem sonrası ise, yaklaşık olarak 6000'ne çıkmıştır. Karşıyaka Beldesinin, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2017 yılı sonu verilerine göre en son nüfusu 15.683’tür.

Merkez (Döngel), Barbaros, Sahil ve Altınkent mahallesi olmak üzere 4 mahallesi mevcuttur.1985 yılında Döngel adıyla resmen belediye statüsüne kavuştu. 1986 yılında yapılan seçimlerde Abdullah ÇAKMAK Kurucu Belediye başkanlığına seçilmiştir. Beldenin Döngel olan adının, 1999 tarihinde yapılan meclis toplantısında, "Karşıyaka" olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır. İl İdare Kurulu'na sunulan ve onaylanan isim değişikliği; Bakanlar Kurulu'nun 05.05.2000 tarihli kararı 24052 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Dağın denize ulaşan eteklerindeki verimli topraklara sahip olan Karşıyaka beldesi, düne kadar yoğun olarak sürdürdüğü sebze, meyve tarımını artık terk etme noktasındadır. Verimli sebze-meyve bahçeleri giderek süratle iskâna açılmaktadır. 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılarak diğer 5 belde belediyesi sınırları birleştirilerek Başiskele ilçesi ve belediyesi haline gelmiştir. İlçe merkezi olduktan sonra şehirleşme daha da hız kazanmıştır.

Başiskele ilçesinin merkezi konumundaki Karşıyaka beldesi, İlçe Belediye ve Kaymakamlık binalarının yapılmasından sonra hızlı bir şekilde yapılanmaya ve nüfusu artmaya başlamıştır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin sahil düzenlemesinden sonra beldeye ilgi daha da artmış ve cazibe merkezi olmuştur.

Kullar

Akçaabat, İskefiye, Yomra, Vakfıkebir'den gelen Trabzonlu ve Rizeli aileler peyderpey gelerek Başiskele'nin köylerine yerleşmişlerdir. Aksığın, Tepecik, Serindere, Örnekköy gibi köylere yerleşen Karadenizlilerin son yerleşim alanı da Kullar olmuştur. Gerek Rizelilerin gerekse Trabzonluların yöreye ilk geliş tarihinin 1850'li yıllar olduğunu tahmin edilmektedir.

Çok verimli tarım arazilerine sahip olmasına rağmen, tarım arazileri yerini sanayi tesislerine bırakmaya başlamıştır. Sanayileşmeye paralel olarak daha önceleri dağ köylerine yerleşen Karadeniz kökenli vatandaşlarımız, çevredeki fabrikalarda çalışmaya başladıktan sonra sahilde yer alan yerleşim bölgelerine inmeye başlamışlardır. Bu şekilde süren göçler sebebiyle sahildeki Karadenizlilerin nüfusu devamlı artmıştır.

Karadenizliler, Mahmutpaşa, Mehmetağa, Ovacık, Tepecik, Vezirçiftliği, Kullar Yakacık ve Yaylacık olmak üzere toplam 8 mahalleden oluşan Kullar Beldesinin, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2017 yılı sonu verilerine göre nüfusu 17.583’tür. 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılarak diğer 5 belde belediyesi sınırları birleştirilerek ilçesi ve belediyesi haline gelmiştir.

Kocaeli'nin sanayileşmesine paralel olarak Kullar bölgesinde de sanayileşme, buna bağlı olarak da Kullar'da yaşayan yöre halkı tarım işçiliğinden koparak fabrika çalışanı hale gelmeye başlamışlardır.

Yuvacık

Yuvacık'ın tarihi milattan önce 700'lü yıllarda bugünkü İzmit'in güney doğusuna, Başiskele ve Yuvacık çevresine yerleşen Megaralılar kadar dayanır. Trakya kökenli olan Bithynialılar’ın tebaası içinde yer alan Megaralı göçmenler bu günkü İzmit Körfezi'nin doğu ucuna yerleşmişler ve M.Ö. 712 yılında kurdukları kente, körfezde bol miktarda bulunan ve halkın geçiminde öncelikli olarak yer alan ıstakozlara atfen Astakoz adını vermişlerdir.

Sakarya Ovasından hemen sonra başlayıp İzmit Körfezinin Güneyini boydan boya geçen Samanlı Dağlarının Körfeze ulaşan eteklerine kurulmuş olan Yuvacık, (eski adı Ovacık) Sanayi kenti olarak anılan Kocaeli içinde yeşil doğası ve temiz havası bozulmamış ender beldelerden biridir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ağırlıklı olarak Ermenilerin yaşadığı bir bölge olan Yuvacık, 1877-78 yıllarında Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yaşanan Osmanlı-Rus savaşı sırasında göç edip bölgeye gelen Kafkas ve Karadeniz kökenli vatandaşlarımızın yerleştiği alanlardan biri olmuştur.

Cumhuriyetin ilanı ile başlayan kalkınma hamlesi içinde gelişme kaydeden Yuvacık, köy görüntüsünden çıkıp gelişmeye başlamış, 1964 yılında belediye statüsüne kavuşmuştur.

Yeşil doğası, temiz havası ve bol su kaynakları ile bir cazibe merkezi olmaya devam eden Yuvacık, son yıllarda site tarzı yapılaşmayla yüz yüze gelmişse de doğal yapıyı ve çevreyi korumaya yönelik uygulamalarla düzensiz bir betonlaşmanın önüne geçilmiştir. Halen doğal yapısını ve geleneksel yaşam tarzını koruyabilmiş ender beldelerimizden biridir.

Kocaeli'nin su kaynağı durumundaki Yuvacık (Kirazdere) Barajı burada yer almaktadır. Baraj, Sıcakdere ve Soğukdere kolları tarafından beslenmektedir. Baraj ve çevresi, yürüyüş ve piknik severlerin özellikle hafta sonları yoğun bir şekilde ziyaret ettikleri alanların başında gelmektedir.

Boğa sporlarına ev sahipliği yapan Yuvacık, bir tabiat parkı, 20 dağ yürüyüşü (dağ yürüyüşü) güzergâhı, çok sayıda piknik alanı, restoran ve dinlenme tesisleri ile eko turizm ve eko tarımın merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Yeşilyurt, Fatih, Serdar, Yuvacık Yakacık, Aydınkent ve Paşadağ olmak üzere 6 mahalleden oluşan Yuvacık'ın, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2017 yılı sonu verilerine göre nüfusu 29.244’tür. 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılarak diğer 5 belde belediyesi sınırları birleştirilerek Başiskele ilçesi ve belediyesi haline gelmiştir.

KOÜ Teknopark

28 Şubat 2003 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri" yasasına bağlı olarak Üniversite-Sanayi iş birliği çerçevesinde Yeniköy'de Kocaeli Üniversitesi Teknopark A.Ş. adıyla kurulmuştur.

Teknopark, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli Sanayi Odası, Kocaeli Ticaret Odası, Gebze Ticaret Odası ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi Teknopark A.Ş. ortaklığı ile kurulmuştur. Teknoparkta 2018 yılı itibari ile Yazılım, Savunma Sanayi, Makine Teçhizat İmalatı, Elektronik, Enerji, Otomotiv, Denizcilik, Telekomünikasyon sektörlerinde 94 Ar-Ge firması faaliyetlerini sürdürmekte ve 548 personel istihdam etmektedir.

Bölgedeki Üniversite-Sanayi iş birliğinin geliştirilmesinde, yeni teknolojilerin hayata geçirilmesinde KOÜ Teknopark A.Ş.'nin katkısı ve önemi büyüktür. Teknopark bünyesinde yer alan Ar-Ge firmalarına hizmet veren; Lazer Laboratuvarı, İleri Malzeme Teknolojileri Laboratuvarı, Alternatif Yakıtlar Laboratuvarı, Elektrik-Elektronik Test Merkezleri bulunmaktadır.

Bünyesindeki sayıları her geçen gün artan 65 firma sanayideki üretimin arttırılması için araştırma-geliştirme çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.

 

KÖYLER

Servetiye Cami Köyü

Başiskele'nin en geniş araziye ve yoğun nüfusa sahip köylerinden biridir. Osmanlı Rus Savaşından sonra, devlet tarafından buraya yerleştirilen Mohti Lazlar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Daha sonraları Gürcü kökenli vatandaşlarımızın da bu köye yerleştikleri bilinmektedir.

Köyden ayrılan birkaç Rize kökenli aile, köyün tam karşı tepesine aynı isimle anılan yeni bir yerleşim birimi kurunca köylerin karıştırılmaması adına "Servetiye" adıyla ilk kurulan köye içindeki camiye atfen "Servetiye Cami", karşı tepeye kurulan köye de "Servetiye Karşı" adları verilmiştir.

Beşkayalar Tabiat Parkı vadisine bakan dağ eteğine kurulmuş olan bu köy; bol su kaynakları, temiz havası ve muhteşem manzarası ile dağ yürüyüşçüleri, doğa severler ve piknikçilerin çok sık ziyaret ettiği yerlerden biridir. Köy sınırları içinde çok sayıda yürüyüş yolu, su kaynakları, dere ve şelâle mevcuttur. 2017 yılsonu kayıtlarına göre 337 kişidir.

Servetiye Karşı Köyü

Servetiye Cami köyünden ayrılarak köyün karşısındaki tepeye yerleşen Rize kökenli aileler tarafından kurulmuştur. Bu nedenle adı "Servetiye Karşı" olarak anılmaktadır. İzmit'e su verilen ilk kaynak olan Karakaya bu köyün sınırları içindedir. Servetiye Cami ve bu köyü birbirine bağlayan köprülerden biri Osmanlı döneminde yapılmış taş kemerli köprüdür.

Adına her yıl anma törenleri düzenlenen "Servetiye Cephesi" bu köyün sınırları içindedir. İstiklal Savaşı sırasında Servetiye Cami ve Servetiye Karşı köylerindeki insanlar Yunan ve İngiliz ordularına karşı bu cephede omuz omuza vuruşarak işgal ordularının Sakarya ovasına inmesine izin vermemiş, Sakarya Meydan muharebesinin kazanılmasına önemli bir katkıda bulunmuşlardır.

Köyde Osmanlı dönemine ait bir taş camii vardır. Caminin minaresi daha sonradan yapılmıştır. Bahçe tarımı, besicilik ve ormancılıkla iştigal eden köyün nüfusu 2017 yılı sonu kayıtlarına göre 367 kişidir.

Aksığın

Karadeniz Vakfıkebir'den bölgeye göç edenler tarafından kurulmuşsa da sonradan Gürcü asıllı kişilerin de köye yerleştiği bilinmektedir. Aksığın adının zamanında bölgede var olduğu ifade edilen yaban keçisi, beyaz yabani geyik ya da karacadan geldiği sanılmaktadır.

Köydeki bir mahalleye adını veren Parsık Deresi bu köyden geçer. Parsık mahallesinde "Dipsiz Kuyu" olarak adlandırılan çok derin bir kuyu vardır. Bölgedeki ziyaret edilen yaylalardan olan Ercuva yaylasına bu köyden gidilebilir.

Köy halkı, bahçe tarımı, besicilik ve ormancılık işleri ile uğraşmaktadır. Köyün nüfusu 2017 yıl sonu kayıtlarına göre 178 kişidir.

İçinden geçen derenin adıyla anılan Parsık mahallesi, Karapınar ve Harman Sırtı ile birlikte Aksığın Köyünün üç mahallesinden biridir. Kazandere köyü yolu üzerinde güzel bir düzlük alana sahiptir.

Kazandere

1800'lü yılların sonlarına doğru kurulduğu sanılan köyün Osmanlı dokümanlarında "Kızgındere" olarak anıldığı daha sonra değişikliğe uğrayarak "Kazandere" olarak kaldığı söylenmektedir.

Yuvacık barajına hâkim bir noktada kurulu olan bu köy doğa yürüyüşçüleri ve piknikçilerin gözde mekânıdır. Tarıma uygun arazisi çok azdır. Bölgedeki diğer köylerde olduğu gibi köy halkı bahçe tarımı, hayvan besiciliği ve ormancılıkla iştigal etmektedir. İlçenin nüfusu en az olan köyüdür.

2017 yıl sonu kayıtlarına göre nüfusu 107 kişidir.

Tepecik

Başiskele'deki çoğu köyler gibi Karadeniz, özellikle de Trabzon civarından 1800'lü yıllarda bölgeye göç edenler tarafından kurulmuştur.

Tarım arazisi fazla olmayan köyde halk ağırlıklı olarak bahçe tarımı ve hayvan besiciliği ile uğraşır. Az sayıda arıcılık ve alabalık yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Köyde içi minberi ve diğer müştemilatı el işçiliği ahşaptan, dış duvarları ise kesme taştan yapılan tarihi bir cami bulunmaktadır. Cami, Kültür ve Tabiat Varlıkları İl Müdürlüğü tarafından korunmaya alınmıştır.

Kısmen Başiskele sınırları içinde kalmasına rağmen bölgede en çok ziyaret edilen İn Önü Yaylası'na bu köy üzerinden ulaşılmaktadır. Ayrıca Kayaüstü ve Uzundere Yaylası da köy sınırları içinde kalmaktadır. Köyün nüfusu 2017 yılı kayıtlarına göre nüfusu 238 kişidir.

Tepecik Köyü, İn Önü, Kayaüstü ve Uzundere yaylalarına ulaşan doğa yürüyüş yolu güzergâhı üzerinde kurulu şirin bir köydür.

Serindere

İçinde bulundurduğu su kaynakları, şelâle, yürüyüş yolları, kanyon ve halen faaliyetini sürdüren değirmen, alabalık tesisleri ve tabiat varlıkları ile zengin bir turizm potansiyeline sahip olan köy bu anlamda tanıtılmayı ve değerlendirilmeyi beklemektedir.

Serindere halkının Millî Mücadelede önemli bir yeri vardır. Yazılı kaynaklar; köy halkı tarafından kurulan müfrezenin, vatan kurtuluncaya kadar düşmanla savaştığını anlatır. 1950'li yıllarda 700'e kadar ulaşan köy nüfusu, büyük yerleşim birimlerine yapılan göçler sonucu 2017 yıl sonu verilerine göre 155'e kadar düşmüştür

Daha çok mısır ve buğday tarımı ile uğraşan köy halkı az da olsa besicilik ve ormancılıkla uğraşmaktadır.

Serindere köyü, şehre göç edenler nedeniyle Başiskele köyleri arasında nüfusu en az olan köylerimizden biridir. Buna rağmen yaz aylarını köylerinde geçirmek isteyen köylülerin vazgeçemediği bir yerleşim birimidir.

Cami Düzü

Osmanlı İmparatorluğu zamanında Karadeniz bölgesinden gelen ve Laz Ermenileri olarak anılan Ermeniler tarafından kurulmuş bir köydür. Köyde bulunan kiliseye atfen "Kilise Düzü" olarak anılan köy, azınlıkların yöreden ayrılması ve çevre köylerdeki Müslümanların buraya yerleşmesi üzerine uzun yıllar Yuvacık'ın bir mahallesi olarak hayatiyetini sürdürmüştür.

1954 yılında köy statüsüne kavuşmuş adı "Camidüzü" olmuştur. Nüfusun ağırlığı Karadeniz kökenli vatandaşlarımızdan oluşmuştur. Adı Camidüzü olmasına rağmen engebeli bir araziye sahip olan köy Başiskele'nin nüfusu en az olan köylerinden biridir. Ağırlıklı olarak tarım, hayvancılık ve ormancılıkla uğraşan köyün nüfusu, 2017 yılı sonu itibariyle 130 kişidir.

Laz Ermenileri olarak adlandırılan topluluk tarafından kurulmuş olan bir köydür. Yuvacık Barajına yakın olması nedeniyle dağ yürüyüşü yapanların uğrak yerlerinden biridir.

Doğantepe

Kullar beldesinin güneyinde kalan köy, daha önceleri Kazandere köyünde yaşamış Aziz ağa'nın 1915 yıllarında Karatepe köyü ile Yuvacık köyü arasında bulunan ve şu andaki Doğantepe köyü sınırlarını belirleyen arazileri satın almasıyla kurulmaya başlanmıştır.

Aziz ağa mevkii olarak anılmaya başlayan araziye bir mescit yapan Aziz ağa, yöreye yerleşimin ve nüfusun artmasına vesile olarak köyün temellerini atmıştır. 1952 yılında Karatepe köyünden ayrılarak “Doğantepe” köyü adını almıştır.

Başiskele'nin en kalabalık köyü olan Doğantepe köyü'nde nüfusunun ağırlığı bölgedeki diğer köylerde olduğu gibi Karadeniz kökenlidir. Ağırlıklı olarak çiftçilikle uğraşan köyün nüfusu, 2017 yılı sonu itibariyle 1875 kişidir.

Kullara ve İzmit'e en yakın köylerimizden biridir. Bu nedenle yoğun bir yapılaşmaya maruz kalmıştır. Samanlı Dağlarının eteklerine yayılmış, bütün İzmit'i kuşbakışı gören bir noktada yer almıştır.

 


l Fotoğraflar
 
Kocaeli Gölcük Turizm Birliği  
Ana Sayfa |
Hakkımızda |
Projeler |
Ne Nerede? |
Doküman |
İletişim |
 

 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Web sitesi içeriği ile ilgili sorumluluk Kocaeli Gölcük Turizm Birliği Başkanlığı'na aittir.
Site içeriğinden kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir.